Mutlu Evlilik – Kocanız Size Prenses Gibi Davransın
Hiç merak ettiniz mi? Bazı çiftlerin kocaları eşlerini prenses gibi davranıyor. Mutlu Evlilik adı altında uzun ilişkileri olduğu halde. Yıllara meydan okuyup karılarına çiçek alıyorlar. Önemli günlerde birlikte oluyorlar ve onlara hediye alıyorlar. Asla maça gitmezler, gitseler bile birlikte seyrederler. Akşam saatlerinde bir yere uğramadan hemen eve gelirler. Tabii ellerinde çiçekle. Güzel bir tablo dimi? Şimdi size “acı” bir gerçek açıklayacağım. Bunu sizde yapabilirsiniz. Evet yanlış duymadınız. İlişki uzmanları tarafından hazırlanan raporlara göre ilişkinizin başladığı ilk günlerdeki gibi yıllar boyu aynı şefkatle sürdürebilirsiniz. Araya soğukluk, kırgınlık ve ayrılık girmiş olsa bile. O eski günlere, her ne başınızdan geçmiş olay olsa bile dönebileceğinizi kanıtlamışlar bilim adamları. Bizde bu raporlara dayanarak sizlere bunu nasıl başaracağınızı açıklamak istiyorum.
Size Prenses gibi Davranmasının Sırrı…
Kocanız size prenses gibi davranmasının mutlu evliliğe yol açmak için bir sırrın var olduğunu aklınızın ucundan bile geçmemiştir. Ancak bir kere öğrendiğinizde kocanızın size karşı hal ve davranışlarını nasıl değiştiğini şaşkınlıkla göreceksiniz. Beni sahtekar olarak damgalamadan önce size bir soru sormama izin verin.
Evliliğinizde, sizin yada kocanızın ayrılığa sebep vermiş bir şey oldu mu? Eşinizin evi terke diyar etmesi için mecbur kalmış ve asla bir daha dönmeyecek üzere bir girişiminde bulundunuz mu? Bilirsiniz işte, bir söz bir hareket yada hakaret. Onu patlayan bir kazana çevirmiş burnundan dumanlar çıkaran kızgın boğaya dönüştürmüş bir olay. Uzaklaşıp uzun saatler ortadan kaybolmuş veya köşede sessizce oturup yüzü taş olmuş mahkeme duvarı gibi.
Neler oldu peki?
Beyni Gasp Edildi…
Tanıdık geldi dimi bu tavırlar ve kavgalar. Yaşanan olayları şahit oldunuz ve bu sebeplerden dolayı pireyi file çevirmesi an meselesidir. Nitekim oluyor da.
Her insanın içinde 7/24 ufak savunma mekanizması bulunur. Beyinde ceviz büyüklüğündedir ve vücudu tehlikelere karşı uyarır. Bu uyarı mekanizmanın adı “Amigdala” dır. Gerçekleşen bir olayı derhal beyindeki enformasyon bölümüne aktarır ve geçmişte yaşanmış tehlikeli kayıtları tarar. Olay tehlike arz ediyorsa sizi otomatik olarak hemen savunmaya iter.
Tüm bu işlemler anında olmaktadır ve daha önce yaşanmış olumsuz hareketler veya sözler hafızada kayıt altında tutulmuşsa vücut otomatik olarak negatif harekete geçmeye başlar. Kontrolsüz bu hareket, demin üstte bahsettiğim gibi size anlamsız gelecek hal ve tavırlar gibi.
“Neural Hijack” diye İngilizcede söylenir. Sinirsel gasp olarak çevirebiliriz. Bu durumda olan insanların aşk, sıcaklık ve cinsellik hisleri kapanır. Bu hisler olmadan da sağlıklı ilişki içerisine giremezler veya uzaklaşırlar.
Bu otomatik hareketleri sizin belki tartışırken gözlerinizin yuvarlanışı yada omuzlarınızın silkmesi hatta aşağılayıcı bakışlarınız tetiklemiş olabilir. Genel kavgalarda kullanılan hareketler peşi sıra gelir.
Bir kere o hadde gelindiyse dönüşü olmayan bir yola girilmiştir artık. Erkeğiniz sizin söylediğiniz hiç bir kelimeye dinlemeyecektir. Kavga büyücek ve suçlu aramaya başlayacaksınız. Hakaretler savrulacak ve sonunda siz gözünüzde yaşlar, o ise kapıyı arkasından sert bir kapanışla evi terk edecek.
Tetikleyicileri Eleyip Duygusal Bağın Kurulması İçin Ne Yapmalı…
İyi haber olan bu tetikleyici sistemi ebediyen kapatabilmektir. İlişkinizi aşk ve şehvet dolu beslemeniz ikinizin elinizde olsa da sizin çabanızla hiç tatmadığınız duygulara doğru götürmenizi sağlaya bilmektir.
Tetiği kapatmak için yapmanız gerekenler şunlar:
- Eski tartışmalarınızı hatırlayın ve onu çılgına çevirecek hareketlerinizi düşünün. Ses tonunuz, el kol hareketleriniz umursamaz tavrınız gibi. Karşılığında aldığınız olumsuz hareketleri düşünün. Bulduğunuzda onları kağıda not alın ve mutlaka hatırlayın.
- Sakin ortamda ona direkt sorun. Kendisini rahatsız eden hareketinizi sorgulayın. Sakın agresif davranmayın. Bırakın sözünü bitirsin ve dikkatle dinleyin.
- İlk başta sizinle paylaşmakta isteksiz davranabilir. Öyle bir şeyin olmadığını da inkar edebilir. Sakin tavırlarınız ile sohbet niteliğinde ondan mutlaka öğrenin. Not almayı da unutmayın.
- Aldığınız notları yalnız iken gözden geçirin.
- Kesinlikle not aldığınız kelimeleri ve hareketleri ilerideki tartışmanızda KULLANMAYIN!
İşte bu kadar basit.
Tabii boşanmanın eşiğinden dönmek istiyorsanız. “Mutlu Evlilik” ve kocanızın size prenses gibi davranmasını istiyorsanız mutlaka bu tekniği kullanmalısınız. Kocanın Kalbine Gir e-Kitabında bu tür tekniklerin haricinde farklı durumlarda hazırlıksız yakalanmamak için tavsiyeler bulunmaktadır. Okumanızı şiddetle öneriyorum. Çünkü hayat bu ve nereden vuracağını bilemezsiniz.
Mutlu Evlilik ile farklı konuları okumak için alttaki bağlantılara göz gezdirin.
Yorumlar
Merhaba.ben bu kaliplasmis sozlere acikcasi pek de inanamiyorum.oncelikle her erkek her kadin her birey farklidir.her insanin kadin yada erkek psikolejisi farklidir.bayan ne kadar tatli dilli tevazulu hos gorulu tartismalara girmeyen alttan alan yeri geldiginde cazibeli ve genellikle bakimli erkegini evinin aslani olarak benimsemis saygili hosgorulu sevgili ne olursa olsun az once saydigim hanim sifatlarini ne kadar yerine getiriyor dahi olsa adamin hamuru katiysa yani odun sa o adami belli bir noktaya kadar egite biliyorsunuz.tabiki az once yukarida saydigim seylerin hic biri ise yaramiyor mu tabiki yariyor.en azindan bir yumusama hanimina daha sevecen yaklasiyor.olayin ozu adamin karakteri ve bam teli.kocanin kalbine gir demekle veya kitapta yazan herseyi uygulamakla kalbine girilmiyor.ancak bir yumusama soz konusu olabilir zor adamlar icin bence.bu benim sahsi dusuncem.kitapta guzel olmus okudum tabiki kendime dersler cikardim uyguladim da.ama unutmayin en iyi kocalarinizi sizler tanirsiniz.nabza gore serbeti siz belirlersiniz neyi sevip neye kizdigini sizler bilirsiniz.bam telini siz cozersiniz iste bu noktada akilli kadin kazanir.unutmayin akilli kadin!!!!